İnsanlarımız için evlilik süreci, hayatın en önemli adımlarından biridir ve bu özel süreci değerli bir sembolle taçlandırmak doğal bir ihtiyaç olarak görülmüştür. Altın, tek taş, alyans gibi belirli bir değeri olan eşyaların tercih edilmesi aslında toplumumuzda kapitalizmin içselleşmesiyle ortaya çıkmış bir süreçtir.
Bu anlayış büyük ölçüde Batı kültüründen bize geçmiştir. Batı dünyasında evlilik dahil pek çok süreçte materialist felsefe hâkimdir. Batı, çıkarı merkeze alır; bir yerde çıkar yoksa bile çıkar yaratacak kültürler ve semboller üretir. Tek taş yüzük geleneğinin bize bu düşünce yapısından geçmesinin temel sebebi budur.
Tek Taş Yüzüğün Ne Zaman Takılacağı ve Tercihlerin Değişkenliği
Evlilik teklifinden söz ve nişan sürecine kadar tek taş yüzüğün hangi aşamada verileceği kişiden kişiye ve aileden aileye değişen bir durumdur. Kimi insanlar evlilik teklifini tek taş yüzükle yaparken, kimileri teklif süreci geçtikten sonra söz töreninde yüzük takmayı tercih eder. Söz, sadece aile arasında olabileceği gibi daha geniş katılımlı bir organizasyon da olabilir. Bazı ailelerde ise tek taş yüzük doğrudan nişan sırasında takılır. Bu nedenle tek taş yüzüğün verilme zamanı, tamamen kişisel tercihlere, kültürel farklılıklara ve bölgesel alışkanlıklara bağlıdır.
Tek taş yüzüklerin tercihlerini bölgesel alışkanlıklar da belirler. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hâlâ 22 ayar sarı altın tek taş yüzükler tercih edilmektedir. Batı bölgelerinde ve büyükşehirlerde ise beyaz altın tek taş yüzükler daha popülerdir. Beyaz altın tek taşlarda pırlanta taşlı, mozanit taşlı veya zirkon taşlı modeller tercih edilmektedir. Bu hem oluşturulmak istenen etkiyle hem de kişinin ekonomik gücüyle doğrudan bağlantılıdır. Tek taş yüzüğün aslında sabit bir standardı yoktur. Altın tek taş yüzükler genellikle 1,5 gramdan başlayıp 5–6 grama kadar çıkabilir. Altın tek taş yüzükler minimum 10.000 TL civarında başlar ve 40–50 bin TL’ye kadar çıkabilir. 22 ayar sarı altın tek taş yüzüklerde ise fiyatlar 20.000 TL’den başlayıp 100.000 TL’ye kadar ilerleyebilir.
Pırlanta tek taş yüzüklerde fiyat tamamen taşın karatına, berraklığına, rengine ve kesimine bağlıdır. Bugün 8–10 bin TL’ye “pırlanta” adıyla tek taş yüzük bulunabilmektedir; ancak gerçek anlamda evlilik teklifinde kullanılabilecek bir tek taş yüzüğün en az 0,20 karat olması gerekir. 0,20 karat tek taşlar yaklaşık 20.000 TL’den başlar ve 30–40 bin TL bandında bulunur. Karat yükseldikçe fiyat katlanarak artar. Bir karat tek taş yüzüklerde fiyat 100.000 TL’nin üzerinde başlayıp 200.000 TL’ye kadar çıkabilmektedir. Tüm bu fiyatlandırmada taşın berraklığı, rengi ve kesimi pırlanta dünyasında doğrudan fiyatı belirleyen unsurlardır.
Son dönemde maliyet avantajı sağladığı için mozanit ve laboratuvar pırlantası diye adlandırılan ürünler de tercih edilmeye başlanmıştır. Görünüm olarak %90 oranında pırlantaya benzeyen bu taşlar, pırlantaya göre %30–40’a kadar fiyat avantajı sunabilmektedir. Pırlanta, laboratuvar pırlantası, mozanit ve zirkon taş arasındaki farklar teknik bilgi gerektiren detaylardır.
Bu nedenle bu tür ürünleri alırken doğru ve güvenilir satıcıları tercih etmek son derece önemlidir. Çünkü mozanit bir yüzüğün pırlanta diye, laboratuvar pırlantasının doğal pırlanta diye satılması gibi durumlar maalesef gerçekleşebilmektedir. Bu tamamen satıcının ahlakıyla ilintili bir durumdur. Ticareti yalnızca para kazanma aracı olarak gören kişiler bu hataları çok daha kolay işleyebilirken, mesleği helal rızık kazanma yolu olarak gören insanlar doğru ürün satma konusunda daha hassastır.
Tek Taşın Değerinin Asıl Olanı Geri Plana İtmemesi Gerekiyor
Nihayetinde özel günleri değerli hediyelerle taçlandırmak güzel bir gelenektir; ancak bu süreçlerin asıl amacı olan birlik, uyum ve mutluluk geriye atılmamalıdır. Bir yüzük özel anı temsil eden anlamlı bir semboldür; fakat “çok özel bir gün, mutlaka çok özel bir şey almalıyım” düşüncesi çoğu zaman asıl olanın geri planda kalmasına neden olur. Evliliğin temelinde doğru insanı bulmak, sadakat, uyum ve karşılıklı değer vardır. Bu değerlere sahip çiftler için yüzüğün altın ya da pırlanta detayları birincil mesele değildir.
Yaklaşık otuz yıllık mesleki tecrübeyle söyleyebiliriz ki, detaylara aşırı takılan insanlar çoğu zaman gerçek mutluluğu yakalamakta zorlanırken, süreci sembolik bir değer olarak gören ve asıl olanın ilişkideki uyum olduğunu bilen insanlar çok daha sağlıklı ve mutlu bir birliktelik sürdürebilmektedir. Hediyelerin, altınların veya yüzüğün büyüklüğünün ön planda tutulduğu ilişkilerde ise çoğu zaman mutluluğun geri planda kaldığını gözlemlemek mümkündür.
